ben bir denizim

işte sana konuşan biri
dilsiz ve dudaksız
durmadan koşan biri
elsiz, ayaksız
böyle koşup durmak
senin neyine gerek
boşlukta ayaksız yürümek
gökteki ay gibi
ben bir denizim, ben bir denizim
kendi içinde taşan
ben bir denizim uçsuz bucaksız
kıyısız, hür bir deniz

(ezginin günlüğü - kıyısız deniz)
---
bazı şeyler o kadar mükemmel ki sözlenecekler onun değerini düşürüyor.

kar ve sevgililer

kar ve sevgilileri gördükçe...
---
neye nasıl baktığımız, baktığımız şeyin kendisinden bağımsız olmadığının bir kanıtı mı ki?

sözde uygarlık

"kastamonu ve çankırı yibo lardan sonra..."

---
yeniden sözde uygarlıktayım. burda ne gerçek, ne gerçek değil hiç belli değil. acaba sahte hayatlar mı yaşıyoruz?

çayım kurabiyem!

sallama çay, kurabiye

kurabiyenin yarısı ilk önce çaya sonra damağa
kalanı da bir yudumla...
---
küçük şeyler, mutlu geceler!

ne istiyorum?

sean (robin williams) will (matt damon) e soruyor;

"what do you want?"


(Good Will Hunting - 1997)
---
ben
ne istiyorum?
gerçekten ne istiyorum?


Eski Nisan

Canımın yongası, sevdiğim,
Bir kaç gün çaldık ilkbahardan
Geçtik yıllardır özlediğim
Erguvan ışıklı kıyılardan

Aşkı sessizlik tanımlar
Gençken tersini düşünürdüm
Akşamla dönerken geriye dalgalar
Yalnızlığı çırılçıplak gördüm

Durduktu önünde Ege Denizi'nin
Gözleri mayıs bulanığı,
Kuytuluğunda eski evlerin
Dolaştıktı Ayvalığı

Eski nisan, her şey gibi,
Kalbim de, rüzgar da eski,
Çırpınıp duruyor havada
Yitik anıların kelebeği

(Eski Nisan, Ataol Behramoğlu - 1983)

---
her şey bir çağrışım.
her seçilenin elbette bir sebebi var.



 
^

Powered by Bloggerblogger addicted por UsuárioCompulsivo
original Washed Denim por Darren Delaye
Creative Commons License